Bu sene bir türlü yaz gelmek bilmedi; kışı aratmayan ilkbaharın ardından yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlayan güneş ile ders boşluklarımız birleşince kısa bir sahil turu yapmaya karar veriyoruz ve Cumartesi-Pazar Kuşadası turu düşünüp hemencecik rota ve çıkış saatimizi kararlaştırıp hazırlıklara başlıyoruz.Planlanan çıkış saati Cumartesi saat 6:30, dönüşüde Pazar sabahı olarak kararlaştırıyoruz.
1.GÜN 16 MAYIS 2015 CUMARTESİ
![]() |
Denizli-Güzelçamlı rota ve yükselti grafiği(https://www.strava.com/activities/305565947) |
TOPLAM YAPILAN KM ; 200.7km
SÜRÜŞ ZAMANI ; 7h 04m
ORTALAMA HIZ ; 28.4 Km/h
MAXİMUM HIZ ; 60.5km/h
YÜKSEKLİK FARKI ; 412m-0m
Gökan ve Muhammed ile Cumartesi sabahı Çınar meydanında buluşup pedallamaya başlıyoruz. Yolda Gökhan kahvaltı yapmadan çıktığını söyleyince Nazilli molamızı daha kısa mesafeye düşürüp Buharkentte çay-simit molası veriyoruz. Yolun düz olmasından ve ters rüzgara maruz kalmadığımız için buraya kadar 30 km/h ortalamayla giriyoruz ve bu ortalamayı Aydın'a kadar korumayı düşünüyorduk.Fazla vakit kaybetmeden, çaylarımızı içtikten hemen sonra tekrar yola koyuluyoruz. Artık Nazilli'de mola vermekten vazgeçip bir sonraki mola yerini Aydın olarak planlıyoruz. Fakat Nazilli yazısını görünce dayanamayıp fotoğraf için kısa bir duraklama yapıyoruz.
![]() |
Nazilli'den günaydınlar (09:58) |
Yol hala aynı güzellikte devam ederken su problemi nedeniyle Aydın'a girmemize az bir yol kala yol kenarındaki mahalle kahvehanesi yanındaki büfeden sularımızı alıp, hem suluklarımızı doldurmak hem de biraz soluklanmak için kahvehanedeki masalardan birine oturuyoruz. Bu sırada Aydın'da uzun yıllar kalan Muhammed öğle yemeği için arkadaşınında tavsiye ettiği bir pideci öneriyor.Güneşte etkisini yavaştan göstermeye başlıyor fazla güneşe kalmamak için kısa bir soluklanmanın ardından Aydın'a doğru pedallamaya devam ediyoruz. 11.:00 gibi Aydın merkeze ulaşıyoruz ve Muhammedin ardına düşüp yönümüzü şu güzel pideleriyle ünlü pideciye çeviriyoruz. Kısa bir ilerlemeden sonra Menderes Pide'nin önününe bisikletlerimizi bırakıp içeriye geçiyoruz. Siparişlerimizi verip açlığın verdiği sabırsızlıkla beklemeye başlıyoruz. Bu rota için -Denizli'den çıkış saatimize göre- en uygun öğle öğünü olarak Aydın olduğunu farkediyorum. Ne erken ne de geç vücudun kaybettiklerini geri kazanması için tamda doğru zamanı yakalıyoruz bu etkenin yol boyunca bize büyük faydası oluyor.
![]() |
Aydın'da pide molası |
Siparişler hazırlanırken çalışanların bisikletlerimiz ve nerden gelip nereye gideceğimize dair sorularıyla vakit geçiriyoruz. Bu arada patronlarında bisikletçi olduğunu söylüyorlar ki bunu pide salonundan ayrılırken, suluklara su koymak istediğimizde bir poşet dolusu pet şişede buz gibi soğuk su ikramında bulunmasıyla anlıyoruz..Pidelerimiz gelince bir güzel karnımızı doyurup üstüne çay keyfi yaparken Muhammed'in Aydın'dan arkadaşı - Menderes Pide'yi tavsiye eden- masamıza geliyor tanışıp kısa bir muhabbetten sonra yola koyulmak için kalkınca su ikramıyla karşılaşıyoruz ve pet şişeleri hızlıca suluklarımıza doldurup geri kalanlarıda ceblerimize atıp yola koyuluyoruz.
Yaklaşık 1:30 saat yemek ve molanın ardından geriye kalan 60km yolumuzda ilerliyoruz ancak artık yolumuz Denizli-Aydın arası kadar akıcı değil. Burdan sonra otobana girme riskini almıyoruz ve eski kullanılan yoldan devam ediyoruz yol çok bozuk olmamakla beraber sıcak asfalttan inip taşlı asfaltta yol almak attan inip eşşeğe binmekten farksız oluyor bizim için. Germencikte çileli yol sona eriyor gişesiz bir bağlantı yoluyla bir süre otoban yolundan ilerleyerek Sazlı'ya kadar 10km'ye yakın rahat bir yolculuk yapıyoruz. Sazlı'dan Söke'ye kadar ilerlerken geniş düzlükte yan rüzgar alıyıyoruz. Tempomuzu koruyarak ilerlemek için biraz daha fazla enerji harcıyoruz Söke'ye kadar.
![]() |
Söke'de biz temsili değil :) |
Söke'ye ulaştığımızda hem uzun mesafeden hemde az önceki rüzgar etkisine susuzlukta eklenince Söke'ye girer girmez kısa bir mola daha veriyoruz. Biraz sulanıp biraz dinleniyoruz tekrar yola koyuluyoruz ve Söke çıkışında Ağaçlı rampası öncesi birer soda ile tatlı ihtiyacımızı karşılayıp devam ediyoruz yol hala aynı bozukluktayken birde mubarek Ağaçlı rampasıyla tanışıyoruz.
![]() |
Ağaçlı'nın 2.tırmanış rampasının sonu |
Muhammed iki rampa tırmanacağımızı ilkinin daha sert ve uzun olduğunu söyluyor. Ben ufaktan vitesimi ufaltıp tırıtırı tırmanışa geçiyorum ilk rampanın tepesinde hafif soluklanıp tekrar devam ediyoruz ikinci rampa ilkine nazaran daha az zorluyor bizi ve bugünlük rotamızın son tırmanışlarını bitirmenin rahatlığı ile rampa aşağıya sallanıyoruz. Kuşadası yazısını görünce dayanamayıp bisikletlerden atlayıp 2-3 fotoğraf almayı ihmal etmiyoruz.
![]() |
Kuşadası'na gayet hoş geliyoruz |
Yol dahada bozuluyor, asfalt altımızdan alınıp eski püskü döşeme taşlı yolda bir süre daha indikten sonra tekrardan asfalta çıkıp Davutlar'a kadar ilerliyoruz. Güzelçamlı'ya girince kilometrelerimizin 196larda kaldığını görünce 200'e yuvarlama yapmak için Güzelçamlı Milli Park'ına kadar pedallayıp Zeus Mağarası Önündeki çeşmeden yudumlanıp Muhammedlerin evine doğru geri dönüyoruz.
![]() |
Güzelçamlı'ya 15:40 gibi giriyoruz- Güzelçamlı Milli Parkı önü |
Eve ulaşınca ilk işimiz Perver Teyzenin harika yemeklerine saldırmak
oluyor. Tabi bizi kapıda karşılayan Rocky'yi de unutmayalım, köpeklerden
pek hazetmesemde burada birlikte konaklayacağımız için kaçınılmaz son
için ilk günden yakın durmaya çalışıyorum. Duşlarımızı aldıktan sonra
yemek masasına oturuyoruz.
![]() |
Rocky'nin bu kadar ağırdan alıp, yüzvermediğine kanmayın sakın! |
Karnımızı bir güzel doyurduktan sonra saat daha erken olduğu için sahile inmek için omzumuza havlularımızı, ayaklarımıza terlikleri geçirip tekrardan bisikletlerimize atlayıp plajın yolunu tutuyoruz. Burdanda anlaşılacağı üzere 200km yol yaptıktan sonra hala yüzmek için enerjimizin olmasına biz bile şaşırıyorduk. Çünkü geçen sene aynı yolu aldığımızda Güzelçamlı'ya girer girmez duş ve yatarak dinlenmeye geçiyorduk oysa bu turda daha kısa sürede aynı mesafeyi alıp -ortalamamız 28.4km/h - hala enerjik bir haldeydik. Bir yılda ilerlemenin adeta gözle görünür etkisine şahit oluyorduk. Ve 200km'lik gün sonu karşımızda günbatımına doğru koca bir derya ve biz.
![]() |
Tabi birde SCOTT'um ;) |
![]() |
Derya kuzusu bu abilerim, ablalarım.. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder