28 Aralık 2015 Pazartesi

Şirince+ Meryem Ana Tırmanışı (26.12.15) Milli Park Tırmanışı (27.12.15)

1.GÜN 

ŞİRİNCE MERYEMANA TIRMANIŞI 26.12.2015

Cuma öğleyin Gökhan Muhammed'in bisikletini de yükleyip bize geldi.Önceden düşündüğümüzün aksine rahat bir şekilde araca sığdık. Arka koltuklardan birini yatırdıktan sonra jantları buraya yerleştirince yerden kazancımız epeyce arttı bu sayede  araca tüm eşyalarımızı çok rahat bir şekilde sığdırmayı başardık. Tüm eşyalarımızı yerleştirip bisikletleri sabitledikten sonra saat 13.30 gibi merkezden  yola çıktık.


Giderken Gökhan'ın taşıyıcısına pek güvenemediğimiz için tekerleri sökerek bisikletlerimizi bagaja bağladık.
Tekerleri de yanımıza oturttuk.

Aydın'da Forum Aydın'da Kahve Dünyası'na uğrayarak burada biraz oyalandık. Burada fazla vakit kaybettiğimizi farkedip tekrar yola koyulduk. 
Bunlar Hep DH'in Ölücüleri
Akşam üzeri Güzelçamlı'ya ulaştık. Yemeklerimizi yedikten sonra Kuşadası merkezde araçla küçük bir tur attıktan sonra geri döndük.
https://www.strava.com/activities/456635776
TOPLAM YAPILAN KM   ;   117.4 km
SÜRÜŞ ZAMANI              ;   5h  39m
ORTALAMA HIZ              ;  20.8 Km/h
MAXİMUM HIZ               ;   64.8 km/h
YÜKSEKLİK FARKI         ;  0m-435m

Sabah Barış Abilerle kararlaştırdığımız buluşma noktasına ulaşmak için 7.50 gibi yola çıktık 8.30 da buluşma noktasına ulaştık. Söke'den gelcek olan grupta teker patlamaları yüzünden biraz gecikme olunca yakında ki bir petrol istasyonuna gidip çay kahve içerek içimizi ısıttık. Bu arada Merlin'den sipariş karbon kadrosu gelen Barış abinin yol bisikletiyle birer tur attık :)
Sabah Kahvesi Shell Petrol'den İçilir.
Söke grubu gelince kısa bir tanışmanın ardından fazla vakit kaybetmeden kararlaştırdığımız üzere Şirince tırmanışı için Selçuk'a doğru pedallar dönmeye başladı. Söke Spor Kulübü Bisiklet Takımı ve antrenörlerinden oluşan 5 kişilik yol grubuyla birlikte sayımız 8 bisikletliye yükseldi. Kuşadası tırmanışlarının bitiminde bir arkadaş ayrılıp geri dönünce 7 kişilik yol ekibimiz Şirince tırmanışını tamamladık.
Kuşadası Rampalarının Sonunda Toplanmak İçin Kısa Bir Mola Anından..


Kuşadasın'dan inişli çıkışlı ilerlerken sabah ki Sökeli arkadaşın tekerinin tekrar patlaması üzerine yine bir petrolde zorunlu bir mola daha verip tekrar yola koyulduk.
Dayanamayıp Patlamalara Doyamayan Lastiğe Muhammed El Atıyor :)
Selçuk'a kadar grup halinde yolumuza devam ettik. Herkeste yol bisikleti olduğu için pek kopma olmadı. Selçuk merkezde havanın birden ısınmasından dolayı ceketlerimizi ve üzerimizdeki fazlalıkları bırakıp tırmanışa geçmek için Şirince'ye doğru pedallamaya başladık. Selçuk meydanından saat 11:00 gibi ayrılıp Şirince yoluna girdik. 2 sene önceki hataya tekrar düşüp çıkışı yine bozuk olan yoldan yapmamıza rağmen 5.9 km'lik %5.1'lik  tırmanışımızı  22' 45'' sürede tamamlayarak tepeye ulaştık.
5 Km'lik Bir Rampanın Ardından Şirince'ye Ulaşıyoruz.
Muhammed Şirince'yi Selamlarken :D
Şirince Girişi
 Şirince Köyü'ne ulaşınca grubun toplanması için girişte bekleyip grubu topladıktan sonra geri dönüş için daha düz bir zemin olan yolu tercih ettik. 2 sene önce indiğimiz bu yolun yapımının tamamen tamamlanmış olduğunu gördük. Ancak bu yoldan inmek için irili ufaklı 3-4 rampa daha tırmanmanız gerekiyordu.
Söke  Spor Bisiklet Kulübü Şirince İnişinde Manzarayı Es Geçemeyip Birkaç Kare Alıyor.
 Şirince'den Selçuk merkeze kadar inen bu yol tamamen asfaltlanmış pürüzsüz bir yolda ilerlemenin yanında görsel olarakta oldukça zengin olan bu yolu kullanmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Dayanamayıp inişimi yarıda kesip bir kaç kare almadan da edemedim.

Söke Spor Kulübü Bisiklet Takımı Antrenörü Şirince İnişi

Karaambarcc'ın gruru Nasamikantere İnişte Kameramıza Böyle Poz Veiryorken. 

Karaambarcc''nin En Geç Üyesi Muhammed Şirince İnişinde
Şelçuk merkeze inince kararlaştırılan bu günlük rota tamamlandığı için Söke grubuyla ayrıldık.Selçuk merkeze indiğimizde saat daha 12:00 idi. Selçuk'ta Arif amcadan birer çay içtikten sonra Gökhan'ın teklifi üzerine vakit daha erken olduğu için Pazar günü için düşündüğümüz Meryem Ana tırmanışını bu gün yapmaya karar verdik. Vakit kaybetmeden Meryem Ana yoluna pedalladık. İki nokta arası zaten 3-5 km kısa bir mesafe idi. Kısa süre sonra Meryem Ana girişindeydik, Şirince tırmanışının yorgunluğunu daha bacaklarımızı atamadan yeni bir tırmanışa başladık. Yaklaşık olarak Şirinceyle aynı eğime ve mesafeye sahipt. 4.7km den oluşan %8lik bir rampaya sahip Meryem Ana tırmanışını da 28 dk'lık bir sürede tamamladık. Tepeye ulaştığımızda saatlerimiz 13:15'i gösteriyordu. Meryemana girişinde banklara oturarak biraz dinlendikten sonra fazla soğumadan inişe geçtik. Ne kadar da öğle vakti olsa da tırmanışta terlediğimiz için inişte ister istemez rüzgardan dolayı üşüyorduk. Şirince inişinin aksine Meryemana inişinin neredeyse genelini gölgede tamamladığımız için yanımıza ceketlerimizi almadığımıza pişman olmadık değil.
Meryemana Girişi.
Meryemana inişinde ormanda bulunan dağ çileklerini toplamak için kenarda durup ormana daldık. Bir süre sonra '' Bisikletçiler! Ormana girmek ve yol kenarında durup mola vermek yasak! Ormandan Çıkın '' anonsuyla jandarma abilerimizin uyarısına maruz kaldık . Bisikletlerimize binerek tekrar inişe geçtik.
Dağ Çileklerimiz
Şirince için çıktığımız yolu Şirince+Meryemana yaparak tamamlamak üzere Selçuk'tan Kuşadası üzerinden Güzelçamlı'ya doğru pedallamaya başadık. Hava karamaya yakın eve ulaştık.

2.GÜN 

GÜZELÇAMLI MİLLİ PARK TIRMANIŞI 27.12.2015

https://www.strava.com/activities/457085916
TOPLAM YAPILAN KM   ;   62.7 km
SÜRÜŞ ZAMANI              ;   3h  14m
ORTALAMA HIZ              ;  19.3 Km/h
MAXİMUM HIZ               ;   652.6 km/h
YÜKSEKLİK FARKI         ;  0m-300m 

Sabah saat 8:30 gibi Barış abi ile Güzelçamlı Milli Park kanyon girişinde buluştuk. Bu gün ki grup Kuşadası grubuydu. Buluşma noktasında 7 bisikletli vardı. Koyları tırmandıktan sonra ki bölgeye tırmanırken 2 kişinin daha katılımıyla sayımız 8 kişiye yükseldi. Oysa ki askeri bölge tırmanışı için önceden haber verilen 2 kişi 4 kişiye yükseldikten sonra bugün bizimde katılımımızla 11 kişi olduk grup içinden bir abinin farklı bir çözüm yoluyla yola koyulduk.

Karaambar'ın  Kuşadası Grubuyla Buluşması 


Tırmanış Öncesi Hep Birlikte Bir Kare Alıyoruz
.
Bu gün ki rota dünün aksine ağaçların içinde ilerlediği için hava oldukça serindi. Tırmanış boyunca güneşi pek fazla göremedik. Zaten 12 gibi rotayı tamamlamıştık.

Bu Gün Ki Rotamızın Yol Boyu Genel Manzarası Bu Şekilde İdi 
Malum Bölge Yolları :) 
Malum Bölgede
 Tırmanış dün ki rotalara nazaran biraz daha sert geçiyordu zemin ise içler acısıydı. Sürekli tırtıklı zeminde sürekli in çık yaparak ilerliyorduk. Çıkışta ki titreşim inişte canımıza okuyacaktı. Bir de bugün ki rota sürekli bir tırmanış barındırmıyordu. Bu da çıkışta tüm gücünüzü kullanmanız durumunda olaylar inişe geçtiğinizde aşağıya salarım kendimi Zeus'un önünde bulurum şeklinde gelişmiyordu. Milli parkta ki ilk koya kadar sürekli bir in çık yapmak zorundasınız. Milli Park yolu tepe yoluna nispeten biraz daha az tırtıklıydı. Ayrıca dikkat edilmesi bir diğer nokta da son su kaynağınız Karacasu Koyu sonrasında ciddi su sıkıntısı çekiyorsunuz. Bizim turu Aralık ayında yaptığımızı ve benim iki sulukla çıktığımı ve tırmanış etabını zirveye kadar tamamlamadığımızı da hesaba katıp ayağınızı yorganınıza göre uzatıp bu rotaya çıkın derim. :) Bir süre sonra dağ çileğinden daha küçük olan dağ çileği türünden bitkilerin suyuna bile muhtaç kalıyorsunuz.
Tırmanış Sırasında Verilen Molada Gökhanların Dağ Çileği Avı
 Yol gittikçe bozulurken sert rampalar da başladı derken önümüzden gelen araçla dönüş uyarısı alıp köşede biraz manzarayı seyredip soluklandıktan sonra inişe geçiyoruz ulaştığımız nokta ise 300m dönmek zorunda kalırken zirvenin 1100m olduğunu dönüşte öğreniyoruz. Zemin berbat olsada yollarda ki kıvrımlar Şirince İnişinin tıpa tıpı gibiydi. Üstüne bir de karşınızda deniz manzarası ekleniyordu. Yolun 4. kilometresinden sonra da telefonunuz çekmemeye başlıyor ve bir süre sonra Yunanistan üzerinden istasyona bağlanıyorsunuz. Bir süreliğine yurt dışına çıkıp girmiş oluyorsunuz, Yunan adaları ise çıplak gözle gözlenebilmekteydi.
Şirince İnişinde Ki Kıvrımlı Virajın Kopyasını Milli Park İnişinde Görüyoruz.
Uyarıdan Sonra Turumuzu Bu Tepecikte Kesiyoruz.
İniş sırasında kıyılarda can yelekleri de göze çarpıyordu. Bozuk zeminin etkisiyle bileklerimiz titreşimden dolayı ağrımıştı. Geri dönüş yolu da çoğunlukla gölgeliydi. Karacasu koyuna ulaştıktan sonra Milli Park'ın içinde ki yol tepede ki yola göre biraz daha zemin olarak düzgündü. Kanyondaki su kaynağına bir an önce ulaşmak için Milli Parka girincede fazla vakit kaybetmeden yolumuza devam ettik. Su ihtiyacımızı da giderdikten sonra evin yolunu tuttuk. 

İnişte Kıyılarda ki Can Yelekleri Göze Çarpıyor.

Milli Park'a Yaklaştıkça Zemin Düzelmeye Başladı.
Muhammed'in Gidonundan Karaambarcc Kadrajda Milli Park İnişi.




2 yorum:

  1. malum bölge de bir günde zirve yaparız ömer :D çok güzel yazı olmuş eline emeğine sağlık ...

    YanıtlaSil
  2. inşallah Barış Abi, Muhammedle bizim de niyetimiz var baharda birlikte zirve yapalım :) Teşekkürler abi :)

    YanıtlaSil