Neden 21 km ile başlamayı tercih ettim ?
2 yıllık belirli bir program dahilinde olmamakla birlikte düzenli aralıklarla yaptığım 10 km pist, orman, tırmanış koşularını arkama aldım ve son 2-3 ay içinde 10- 21 km arası koşu denemelerim ile birlikte 3 kez denediğim 21 km koşu denemelerime güvenmedim desem yalan olur.
Runatolia'ya giderken belirli bir hedefim var mıydı ?
Kendi başıma denediğim 21k koşularını 2 saat sürede tamamladığımı görünce Antalya maratonu rotası da göz önünde bulundurarak ( Çalıştığım parkurlar tırmanış ve iniş olduğu için koşu günü koşacağım rotada daha az darbeye maruz kalacağımı biliyordum ) 21km'yi 1 sa 40 dk da tamamlamayı hedefledim.
Ancak bunla birlikte 10k koşularımda da 42 dk ya düştüğümü göz önünde bulunduran Fatih ve Bahri abilerin benim hakkımdaki yorumu rahatlıkla 1 sa 30 dk da tamamlayacağım yolundaydı.
Son haftaya girilince yarı maraton için neler yapıldı ?
Herkesin haykırdığı gibi elbette makarnaya yüklendim ve bol bol su tükettim. Stokalarımı tüketmemeye çalıştım. Tam bir hafta önceden yavaş tempoda 21k bir parkur daha tamamladım amacım vücudumun belirli kilometrelerde gösterdiği tepkileri görüp son bir kez daha bunları hissetmekti.
Son iki gün kala açma germe ve oldukça düşük tempoda jog tadında kısa bir tur attım son günü ise dinlenmeye ayırdım.
Koşuya Son 1 Gün
İlk olarak katıldığım uluslararası bir maraton koşusu olan Runatolia'da 21 km koşmak için bir gün önceden Fatih abiler ile Antalya'ya yola çıktık. Antalya'ya ulaşınca, göğüs numarası ve çip dağıtım noktası olan Terracity Alışveriş Merkezine gittik.
Koşuya Son 1 Gün
İlk olarak katıldığım uluslararası bir maraton koşusu olan Runatolia'da 21 km koşmak için bir gün önceden Fatih abiler ile Antalya'ya yola çıktık. Antalya'ya ulaşınca, göğüs numarası ve çip dağıtım noktası olan Terracity Alışveriş Merkezine gittik.
Terra City alış veriş merkezinin en üst katında öncelikli olarak koşu mesafesine göre açılan stantlarda kayıtlarımızı onaylattık daha sonra çip ve çanta dağıtım noktalarına giderek çiplerimizi aldık. Burda işlemlerimizi tamamladıktan sonra makrana partisi için terasa çıktık.
Maraton Programı Nasıldı ?
Runatolia programı hakkında kısa bir özet geçecek olursak :
04 Mart Cuma günü kayıt evrak dağıtımı ve makarna partisi düzenlenmiş.
05 Mart Cumartesi ise 10:00 da minik adımlar koşusu, 10:30 da yüksek topuk koşusu düzenlenmiş yine saat 10:00 dan 19:00'a kadar kayıt evrak dağıtımı ile birlikte makarna partisi düzenlendi.
Bizde kayıt evrak işlemlerini tamamlayıp makarna stoklarımızı doldurduktan sonra konaklama yerlerimize geçtik.
Bizde kayıt evrak işlemlerini tamamlayıp makarna stoklarımızı doldurduktan sonra konaklama yerlerimize geçtik.
06 Mart Pazar 08:45 tekerlekli sandalyeli engelli koşusu, 09:00 maraton-yarı maraton koşusu 09:15 de ise 10k koşusu start alacaktı. ( Tüm bu saatler de 15 er dakikalık rötar gerçekleşti. )
Runatolia Maratonu Sırasında Neler Yaşandı ?
![]() |
10 k -Yarı Maraton - Maraton Dönüş Noktaları |
Sabah koşu alanına 3-4 km ısınarak ulaştım. Alana yaklaştıkça kalabalığı fark ediyordum. İlk yarışım olacağı için ister istemez insanı bir heyecan sarıyordu.Bu kadar kişiyle koşacak olma düşüncesi bir yandan sizi heycanlandırırken bir yandan da gerilmenize neden oluyordu .
Tüm koşucular Atatürk Parkının ortasında bulunan Cam Piramide doğru ilerliyordu. Piramit içerisinde koşacağınız mesafelere göre çanta stantları bulunuyoru herkes çantalarını buraya bıraktı. ( Sadece Runatolia sırt çantaları göğüs numaralarımız ile teslim alındı ve yarış sonrası aynı şekilde geri verildi. ) Daha sonra piramitten çıkınca ısınmak için genişçe bir park ile karşılaştık Bahri abiler ile esneme hareketlerinin ardından kısa bir ısınma turu attık ve koşu alanına doğru ilerledik. Koşu noktasına yaklaştıkça müthiş bir kalabalığın içine çekiliyorduk. Koşu noktasına kadar birbirimizden kopmadık ancak bariyeri geçip koşucuların arasında yerimizi alırken bir anlık dalgınlık sonucu Fatih ve Bahri abileri kaybettim. İlerleyebildiğim kadar ilerleyip start için yerimi aldım.
![]() |
Start Öncesi |
5km lik (10k koşucuların dönüş noktası ) dönüş noktasına kadar tek başıma koştum daha sonra 6.-7. kilometrelerde yarı maraton koşan bir abiyle konuşup tempolarımızın birbirimize yakın olduğunu anladık. ( İkimiz de 1:30da tamamlamayı düşünüyorduk.) Yarıştan önce yanlız koşmamam için çok uyarı almıştım ama bunun en iyi tecrübesini koşarken yaşıyordum. Benim 5:45lik pace şimdi 3:50 4:10 arasında gidiyordu ve ilginç bir şekilde bu şekilde yarışı tamamlayabileceğim duygusuna kapıldım. Ve gerçekten de 2 kişi bu tempoyla 10km'yi tamamladık. Dönüş noktasını geçince sol dizimde hafif bir ağrı başladı. Ancak gelirken elde ettiğim ortalamayı çöpe atmaya hiç niyetim yoktu koşu arkadaşıma durumu söyleyip 4:20 lik ortalama ile dönüşü tamamlayacağımı söyleyip ondan ayrılıp bir geriden gelenleri bekliyordum ki dönüş yolunda Bahri abiyle karşılaştık, tanıdık biriyle selamlaşma bile o an sizi o kadar motive ediyordu ki bir süre daha bu gazla yanlız koştum ama artık diz ağrısı yavaştan artmaya başlayınca 4:30 ve 4:40 koşmaya başladım bu arada dönüşte yavaşlamak yerine hızlanan gruplar beni geçtikçe temponuz ister istemez artıyordu. Bu şekilde son 5km'ye girdim (arada bir muz 1 bardakta enerji içeceği kulalndım :D ).
Ancak 10k koşanlar hala ortalıkta dolaşıyordu ve bu kargaşa öncelikli olarak önünüzün kapanmasına neden oluyor ki bu sizin istemsiz yavaşlamanıza neden oluyor ki yavaşladıktan sonra tekrar hızlanmak ömrümden ömür yiyordu. İkinci olarak belirli bir tempo koşan kişi ve gruplarla koşuyorsunuz ve birden yürüyen fotoğraf çektiren bebek arabası kullanan insan curcunasının içine girince motivasyon düşüşü de oluyor. Bu noktalarda artık diz ağrısı, yorgunluk ve ortam etkisi hızımı 5:00 derecesine getirdi. Bir kaç yerde de bırakıp yürümeyi düşünmedim değil. Ama kaldırımdan gelen tek tük alkış sesleri ve destek bağırışları sizi motive ediyordu. Bu nokta da bir hafta önce Barcelona yarı maratonu koşan Fatih abinin anlattığı atmosfer aklıma geldi. Tüm kaldırımlar tıklım tıklım insan, ve artık alkış ve destek sesi duymaktan gına geliyor demişti. Yarış sonunda da Fatih abinin şiddetle eleştirdiği nokta burası olmuştu. Maraton koşanlar şehir merkezinden çıkınca merkezdeki tek tük alkış, destek ve bir noktada ki canlı müzik tamamen silinmiş. Bitkin olan vücudun moralman da çöküşü demekti bu olay. Oysa ki bir alkış sizi 1-2 km daha rahatlıkla gaza getirebiliyordu.
Bitiş noktasına yaklaştıkça yine kenarlarda koşucuların aileleri, arkadaşları gelenleri büyük bir çoşkuyla destekliyor yanımızda finişe kadar koşarak destek oluyorlardı. Finiş çizgisini geçince yine su, ambulans destekleri vardı yeşillikte bir süre yürüyüp esneme hareketleri yapıp güneşlendikten sonra cam piramitteki yeme içme ikramına yol aldık.
Bu arada cam piramit yanında wc, soyunma odaları, duş ve masaj imkanları bulunmaktaydı. Konaklama otellerine otobüs desteği olduğuda söylendi. Cam piramit önünde ikramlar müzik eşliğinde yapıldı. Ardından ödül törenleri yapıldı ve ilk yarı maraton deneyimim bu şekilde tamamlanmış oldu.
Bu arada cam piramit yanında wc, soyunma odaları, duş ve masaj imkanları bulunmaktaydı. Konaklama otellerine otobüs desteği olduğuda söylendi. Cam piramit önünde ikramlar müzik eşliğinde yapıldı. Ardından ödül törenleri yapıldı ve ilk yarı maraton deneyimim bu şekilde tamamlanmış oldu.
Koşarken Ne Yedik Ne İçtik ?
Yol boyunca ilk 5km'den sonra her 2,5 km lik mesafelerde ihtiyaç noktaları vardı.Peki bu noktalarda koşucular için neler vardı ? İlk 5km'ye kadar sadece su ve sünger 5-10 arası gidişte su, sünger dönüşte su,enerji içecekleri, sünger, dilim portakal, muz destekleri veriliyordu.
Muhtemelen muz ve portakal tam maratonların dönüş yolunda kullanmaları içindi çünkü ben yarı maraton için meyveye pek fazla ihtiyaç duymadım. Ama maraton koşan Fatih abinin anlattıklarına göre maratoncular bu tip şeylere ihtiyaç duyuyormuş çünkü insan vücudu 30-35 km koştuğunda vücudunda ki tüm enerji depoları boşalıyormuş. Peki geri kalan yaklaşık son 10km de gereken bu enerjiyi vücut nerden sağlayacaktı ? Yine Fatih abinin tecrübesi maraton koşuyorsak mutlaka yanımızda kendimize uygun seçtiğimiz enerjı jelleri kullanılmalı. Yine maraton koşan Fatih ve Bahri abilere göre jel kullanmak için son 10 km beklenmemeli 5-6 jeli 7-8 km aralıklarla alınıp ihtiyacımız olan enerji jelin yavaş yavaş kana karışmasıyla koşu boyunca bize destek sağlayacağı yönünde. Fatih abi 30km'den sonra yanında jel olmadığı için ortalamasını düşürmek zorunda kaldığını belirtirken jel kullanarak maratonu sabit ortalamasında tamamlayan Bahri abi oldu. Böylece yarı koşarak tam maraton koşu deneyimini canlı olarak tecrübe edindim. Bununla birlikte maraton koşan kişilerin çektiği çile yüz ve vücutlarından okunmaması imkansızdı.
![]() |
İsimsiz Kahramanlar :) |
Muhtemelen muz ve portakal tam maratonların dönüş yolunda kullanmaları içindi çünkü ben yarı maraton için meyveye pek fazla ihtiyaç duymadım. Ama maraton koşan Fatih abinin anlattıklarına göre maratoncular bu tip şeylere ihtiyaç duyuyormuş çünkü insan vücudu 30-35 km koştuğunda vücudunda ki tüm enerji depoları boşalıyormuş. Peki geri kalan yaklaşık son 10km de gereken bu enerjiyi vücut nerden sağlayacaktı ? Yine Fatih abinin tecrübesi maraton koşuyorsak mutlaka yanımızda kendimize uygun seçtiğimiz enerjı jelleri kullanılmalı. Yine maraton koşan Fatih ve Bahri abilere göre jel kullanmak için son 10 km beklenmemeli 5-6 jeli 7-8 km aralıklarla alınıp ihtiyacımız olan enerji jelin yavaş yavaş kana karışmasıyla koşu boyunca bize destek sağlayacağı yönünde. Fatih abi 30km'den sonra yanında jel olmadığı için ortalamasını düşürmek zorunda kaldığını belirtirken jel kullanarak maratonu sabit ortalamasında tamamlayan Bahri abi oldu. Böylece yarı koşarak tam maraton koşu deneyimini canlı olarak tecrübe edindim. Bununla birlikte maraton koşan kişilerin çektiği çile yüz ve vücutlarından okunmaması imkansızdı.
![]() |
İlk Yarı Maraton Derecem |
Koşu Sonrası Neler Yaşandı ?
Cam piramitin içinden çantalarımızı aldıktan sonra dileyenler duş kabinlerinde duşlarını alıp soyunma odalarında üzerlerini rahatlıkla değiştirerek parkın ön kısmına geçtik. Koşu sonrası meyve, içecek hamur işi ikramları müzik eşliğinde koşulara sunuldu.
Cam piramitin içinden çantalarımızı aldıktan sonra dileyenler duş kabinlerinde duşlarını alıp soyunma odalarında üzerlerini rahatlıkla değiştirerek parkın ön kısmına geçtik. Koşu sonrası meyve, içecek hamur işi ikramları müzik eşliğinde koşulara sunuldu.
İlk Yarı Maratonun Ardından.
Her şeyden önce koşu esnasında sizinle birlikte kendi tempomuza yakın bir koşu arkadaşınız bulunmalı şayet bu mümkün değilse koşu esnasında en kısa sürede kendi tempomuza yakın bulduğumuz bir koşucuyla arkadaş olalım.
Koşu sabahına mümkün olduğunca stoklarımız dolu ve dinlenmiş bir halde girmeye özen gösterelim.
Mümkünse koşu parkurunda önceden keşif turu atalım. Gücünüzü koşu esnasında ayarlama konusunda size yardımcı olacaktır tam tersi düşünülürse hep bir tereddüdün eşiğinde olacaksınız.
Mümkün olduğunca destek noktalarında ki su ihtiyaçlarını minimum seviyede karşılayalım zaman ve tempo düşüklüğüne neden oluyor. ( Özellikle dönüşte yorgun düşen vücut her noktaya girme meylinde oluyor. )
Birkaç Enstantane Daha..
![]() |
Darth Vader Kardişte Bizimle Birlikte Koştu |
![]() |
Marathon In Suit |
![]() |
Bana İthafen |
Sponsorlar
Her türlü bilgi için ; http://www.runatolia.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder